‘Antikapitalist’ olduğu için öğretmeliğe kabul edilmedi

Almanya’da aşırı sağ yükselirken dikkat çekici bir karar verildi. Bavyera eyaletinde Münihli “iklim koruma” aktivisti Lisa Poettinger‘in ‘antikapitalist’ olduğu gerekçesiyle öğretmen olmasına izin verilmedi.

Bavyera Eyaleti Eğitim ve Kültür Bakanlığı 28 yaşındaki Poettinger’in “Marksist analiz yöntemini” kullandığı ve “antikapitalist bir iklim genel kurulunda” yer aldığı için “anayasaya sadakati konusunda şüpheleri olduğunu” açıkladı.

Poettinger’e salı günü gönderilen tebligatta “Şubat 2025’te ilkokullarda öğretmenlik mesleği için hazırlık hizmetine kabul edilmeniz yasaklanmıştır” denildi. Gencin stajyerliği bir haftadan kısa bir süre içinde başlayacaktı.

SINIF MÜCADELESİ SAVUNUCULUĞU DÜZENİ YIKMAK SAYILDI

Poettinger bir röportajında Uluslararası Otomobil Fuarını (IAA) “insanlar, çevre ve iklim pahasına kâr maksimizasyonunun bir sembolü” olarak tanımlamıştı. Bunun gerekçe gösterildiği eyalet bildiriminde, “5 Kasım 2024 tarihli Anayasa Koruma Teşkilatına göre, ‘kâr maksimizasyonu’ terimi komünizmden kaynaklanmaktadır ve ekonomide kar arayışını değersizleştirmektedir,” ifadelerine yer verildi.

Eyalet, genç öğretmen adayını, açıklamaları ile “sadece kapitalizmi eleştirmek” ile kalmayıp, aynı zamanda “antikapitalizmi de savunmak” ile suçladı.

Eyalet açıklamasında, “‘Sınıf mücadelesi’ savunuculuğu”nun aynı zamanda “özgür demokratik temel düzen” ile de bağdaşmayacağı, çünkü iç istihbarat servisine göre bunun “kapitalizmin ortadan kaldırılması talebi” ile eş anlamlı olduğu vurgulandı.

Lisa Poettinger

KARARA İTİRAZ EDİLECEK

Poettinger’in avukatı Adelheid Rupp junge Welt’e (jW) yaptığı açıklamada bütün bunların, Temel Yasa ve Bavyera Anayasasının kapitalist sistemi öngörür şekilde kurgulandığını belirtti.

28 yaşındaki aktivistin avukatı, skandal kararın iptali için idare mahkemesinde dava açacağını duyurdu.

DEVLET MEMURLUĞUNU KAYBEDER DİYE TECAVÜZCÜNÜN CEZASINA İNDİRİM YAPILMIŞTI

Öte yandan Münih Bölge Mahkemesi aralık ayında, bir itfaiyeciyi tecavüz suçundan mahkum eden mahkeme, aksi takdirde sanığın devlet memuru statüsünü kaybedeceği gerekçesiyle daha yüksek bir ceza vermekten açıkça kaçınmıştı.